enelhuitpt-ptrotr

Proje

KÜLTÜREL MİRASIN kültürel kimliğin bir parçası olduğu Avrupa çapında yaygın olarak kabul edilmektedir. Ortak mirasımızın korunması ve kültürel çeşitliliğin desteklenmesi farklı toplulukları yakınlaştırmak ve farklı kültürler arasında diyaloğu geliştirmek için de çok önemli araçlardır.
Kültürel miras hakkında kaç kişinin bilgi sahibi olduğu hem onu tanıtmak için neler yapıldığına hem de Avrupalıların kendi kültürlerini ve diğer toplumların kültürlerini tanıma ve değerlerini takdir edebilme kapasitelerine bağlıdır. İşte bu yüzden EDUCLAB projesinin temel amaçlarından biri herhangi bir etnik veya dinsel düşünceden bağımsız, ortak bir değer olarak kültürel mirasın önemi konusunda 3-5 yaş aralığındaki çocukların farkındalıklarını arttırmaktır. Bugünün öğrencileri yarının Avrupasının yetişkin nüfusudur ve bu nüfusun kültürel çeşitliliği diyalog için bir fırsat olarak değerlendirmelerini, kültürel mirası korunması gereken ortak bir miras olarak ve çatışma yaratan bir şeyden ziyade çatışmayı yatıştıran ve önleyen bir araç olarak algılamalarını istiyoruz.

Genellikle en hızlı öğrenenlerin küçük yaştaki çocuklar olduğu söylenir. Büyüdükçe, erken yaşta edindikleri beceri, bilgi ve fikirleri ortaya koyarlar. Bunları, tanıştıkları diğerlerine ve daha sonra da kendi çocuklarına aktarırlar. Bu nedenle erken yaştakilerin eğitimine yatırım yapmak, gelecek için olumlu bir değişiklik yapmanın en güçlü araçlarından biridir ve Avrupa Konseyi uzun zamandan beri eğitimin olumlu sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmeyi sağlamak için temel bir araç olduğu fikrine bağlı kalmıştır.
Bu nedenle EÇEB (erken çocuk eğitimi ve bakımı), AB Komisyonu himayesindeki EÇEB Çalışma Grubunun hazırladığı “Erken Çocukluk Eğitimi ve Bakımı için Kalite Çerçevesinin Temel İlkeleri Önerisi” Raporunda önerildiği üzere OKULÖNCESİ HİZMETLERİNDE YÜKSEK KALİTEye ulaşmak için toplumda sosyokültürel çeşitliliği bilinçli olarak teşvik eden pedagojik bir yaklaşımı benimsemelidir (Ekim, 2014).

DİJİTAL MEDYA’nın her yerde olduğu ve daha fazla çocuğun daha erken yaşta daha fazla dijital medyayı kullandığı günümüzde, bu tür medya araçları okul öncesi eğitimde hala yeni olgulardır. Okul öncesi öğretmenleri, teknolojinin ve içeriğinin gündelik durumlarla ilişkilendirilmesinde zorluk yaşadıklarından, çocukların bu alanda öğrenmelerine destek olma konusunda kendilerine güvenleri yoktur.
Okul öncesi öğretmenleri, dijital medyayı akıllıca ve güvenilir bir şekilde kullanma yeteneği anlamına gelen oldukça yüksek seviyede bir dijital yeterliliğe gereksinim duymaktadırlar (Hardersen ve Sando, 2012). Bu nedenle EDUCLAB konsorsiyumunun hedeflerinden biri okul öncesi öğretmenlerini ‘bir atölyenin dört aşamasını uygulamaya koyma’ konusunda eğitmektir: hazırlık aşaması, eleştiri aşaması, yaratıcı aşama ve dijital araçları kullanarak uygulama aşaması.